Sarnıcın yeni düzenlenişine göre yeniden yeryüzüne çıktığınızda karşı blokta restore edilmiş bazı ahşap ve kagir sivil binalar görüyorsunuz. Bunlardan köşede olanı, yüzyıl başında Osmanlı devletini yöneten (ve savaşa sokan) İttihat ve Terakki triumvirasından Talat Paşa’nın konağı.
I. Dünya Savaşı yenilgisiyle Türkiye'den kaçan ve Berlin'de bir Ermeni tarafından öldürülen paşanın konağında şimdi Uluslararası Belediyeler Birliği çalışıyor. Bunun ve eski YMCA, Yücel Dershanesi'nin hemen arkasında da eski Bizans kilisesi Ayia Maria ya da Teotokos Halkoprateia'nın yıkıntıları var.
532'de Ayasofya, Nika ihtilalinde hasar görünce Aya Maria bir süre patriklik kilisesi olarak kullanılmıştı. Daha önce yerinde bir havra vardı. Burası Yahudi bakır işçilerinin malı olduğu için kiliseye Halkoprateia adı verilmişti. İstanbul'un fethi sırasında harap olduğu tahmin edilen binanın kalıntılarına Lala Hayreddin tarafından bazı ekler yapılarak burası bir camiye dönüştürüldü. Ama günümüze bu haliyle de kalamadı. Şimdi bir yıkıntı olarak duruyor.Kilise kalıntılarını geçtikten sonra, dar bir sokağın öbür tarafındaki blokta,3. Ahmet'in kızı Zeynep Sultan'ın barok camisine geliyoruz.
1769'da yaptırılan caminin kubbesi tuhaf bir şekilde Bizans kubbelerini andırıyor. Caminin arkasındaki ilkokul da Zeynep Sultan'ın hayratı.Türbesi yıkıldığı için Zeynep Sultan şimdi caminin bodrumunda yatıyor. Ana cadde üstündeki rokoko sebil onunla ilgili değil; yaklaşık on yıl sonra I. Abdülhamit'in kendi türbesi ve külliyesinin bir parçası olarak yaptırdığı bu sebil, orada 4. Vakıf Han yapılır ve cadde genişlerken buraya taşınıp yeniden kurulmuştu. Caminin, caddenin karşı tarafında karşısına düşen taş ve tuğla bina ise bir medresedir.
Soğukkuyu, ya da yaptıran Siyahi Kızlarağası Cafer Ağa'nın adıyla anılır. 1559'da, Kanuni Süleyman döneminde Sinan tarafından inşa edilmişti. Girişi arka taraftadır ve avlusu yüksekte kalır. Yapıldığı yerin inişli yokuşlu özelliği medresenin mimarisini de ilginçleştirmiştir. Yakın zamana kadar bazı yoksulların barınak olarak kullandığı bu güzel bina kısmi bir onarım gördü ve bazı bölümleri turistik ticari amaçlarla kulanılmaya başlandı; ama hakkının verildiğini,yani yeterince tanındığını söylemek güç.